Dün sabah saat 9’da duygusal bir şekilde veda ettiğimiz İstanbul’daki evimizden yola çıktık. Günlerden Cumartesi olmasının faydasıyla 1 saatten kısa sürede havalimanına ulaştık. Atatürk Havalimanı’nda bizi uğurlamaya gelen 11 kişinin sevgisi ve iyi dilekleriyle yollara düştük. 13 saat 18 dakikalık direkt THY uçuşuyla Houston George Bush Intercontinental Havalimanı’na yöneldik. Havanın sağanak yağışlı olması dolayısıyla iniş sancılı oldu. Yüreğimiz bayağı bayağı ağzımıza geldi ancak öyle ya da böyle yerel saatle akşam saat 7’de Houston’a girişimizi yaptık.
Düşünün İstanbul’dan 13.25’te kalkan uçak, Houston’a aynı gün saat 18.45’te indi. Hani jetlag nedir ne değildir diye sorarsanız, cevabı bu işte. 13 saat yola rağmen geriye alınan 8 saatlik zaman farkı, puf diye ortadan kayboluyor. Normalde vücudunuz Türkiye saatine uygun çalışırken, gün, güneş ve hayat ona göre olmuyor. Yola çıkmadan önce çeşitli kaynaklardan jetlage karşı yapılması gerekenleri okumuş olsam da sonuç ortada. Yorgunluk, halsizlik, hastaymışsınız hissiyatı sarıyor bünyeyi. Dinlenmek, bol sıvı tüketmek, biraz esneme hareketleri yapmaktan başka ciddi anlamda işe yarayacak bir şey yok.
Neyse, konuya döneyim, iner inmez normal pasaport kontrolü bölgesine giderken yol iki ayrı gruba ayrıldı. Vatandaşlar ve oturum izni olanlarla, vizeyle giriş yapanlar diye. İlk girişimiz olacak olması dolasıyla biz de vize’ciler grubuna girdik. 3 kere dolana dolana giden bariyerlerin arasından sıraya girdik. 45 dakika civarında bir süre bekledikten sonra sıramız geldi. Vizeler ve bizimle ilgili ilk kontrolleri yaptılar. Uçakta tüm yolculara dağıtılan ve inmeden önce doldurduğumuz formla birlikte, vizeyle birlikte gelen kapalı sarı sağlık raporu dosyalarını ve pasaportlarımızı polise teslim ettik. Kazanan ilk kişi olarak eşimin pasaportu ve parmak izi kontrol edildi. Sonra benim için aynı işlemler yapıldı. Peşinden bize “buraya kalıcı birer göçmen olarak mı geldiniz” diye sordu. Evet cevabını takiben bizi başka bir yere alacaklarını belirtti ve bize eşlik etmek üzere başka bir polis geldi. Az ileride köşede bulunan Gümrük Güvenlik ofisine girdik, belgelerimizi bir dosyanın içine koyarak belli bir sıraya göre bir yerlere koyduklarını gördük ve oturup beklemeye başladık.
Bu ofiste özellikle problemli ziyaretçilerin işlemleri yapılıyor. Vizesi olmayan, ismi tutmayan, davranışları bozuk olan vs. gibi kişilerle birlikte aynı yerde beklemek biraz can sıkıcı gibi gözükse de, tam anlamıyla legal bir şekilde gelmiş olmanın verdiği rahatlık ve huzurla sakin sakin bekleyip etrafı gözetledik. Bir kere içerisi Ankara Konsolosluğu’nun bire bir kopyası gibi. Çalışan polisler acayip derecede laylaylom yapıyorlar. Birbirlerine snicker ikram ettiler, noelde neler yapacaklarını anlattılar, kaç kere molaya gittiler, şakalaşmalar kahkahalar falan… Biz de orada bekliyoruz öylece 🙂 Tam 2 saat sürdü. Onları izlerken çok da sıkılmadık ama hani harika bir atasözümüz var, köprü-ayı-dayı üçlemesi içeren. Durum tam anlamıyla bu şekildeydi. Yani o bizim sarı zarflı dosyaları kimse elleme zahmetinde bulunmadı. Saat geç olmuş, havalimanı kapacak, biz bavulları bile almadan öylece göçmen göçmen oturup bekliyoruz. Arada THY’nin ve diğer havayollarının görevlileri geldi, gitti; bavullarını almayan kişileri tespit ettiler. Aşağısı kapandığı için bizim bavulları nereye koyduklarını aktardılar gittiler. Bir yandan dua ediyoruz bavullar kaybolmasın diye bir yandan da İstanbul’da evden çıkalı 20 saate olmuş, ama sabırla bekliyoruz. Sıramızın geldiğini bize yan yan bakan polisten anladık. 5 dakika falan sonra adımızı söyledi, yanına gittik. Bize kart gönderimi için hangi adresi kullanmak istediğimizi sordular. DS260’ta doldurduğumuz adresi göstererek bu adres geçerli mi diye sordu, tabi onu dolduralı nerdeyse 2 sene olmuş, “geçerli değil” diyerek öbür adresi gösterdim. Sözlü olarak bizi geri yerimize oturttu. Aradan tekrar bir 5 dakika ya geçti ya geçmedi pasaportlarımıza ABD’ye giriş damgalarını bastı. Bizi tekrar yanına çağırdı. Verdiğimiz adrese 4-6 ay içinde yeşil kartın gönderileceğini ve bu damgayla 1 sene boyunca giriş çıkış yapıp her türlü yasal işlemler yaptırabileceğimizi söyledi.
Burada 4-6 ay demeleri sizi korkutmasın, farklı kaynaklardan okuduğum kadarıyla bu süre asla bu kadar uzun sürmüyor. Her ne kadar daha konuyu bizzat deneyimlemediysek de, kartın 1 ay içinde bize ulaşacağını tahmin ediyoruz.
Mutlu mutlu o ofisten ayrılırken saatin ne kadar geç olduğunu fark ettiğimizden biraz daha hızlı adımlarla yürümeye başladık. Neyse ki bavullar tam ve sağlam olarak dedikleri yerdeydi. Aldık ve hemen dışarı çıktık. 2 gün boyunca kalacağımız otelin ücretsiz shuttle’ı için otelimize telefon ettik. Hemen geliyor dediler. Şansımıza onu da 1 saat kadar bekledik. Bu arada shuttle da full dolmuş vaziyetteydi. Otele gelince tüm o kalabalık resepsiyona yığıldı. Allah allah yani 😀 Neyse checkin sonrası odaya geçmemiz ile saatin gece 1 olduğunu gördük. Bu arada İstanbul’daki anamız babamız yeni güne uyanmıştı bile. Onlara oteldeki ücretsiz wifi sayesinde Günaydın dedik, telefonları şarja takamadan zaten uyuya kalmışız 🙂
Uzun lafın kısası ciddi anlamda uzun ve yorucu bir seyahat oldu, ancak sağ salim Amerika’ya giriş yapmayı başardık. Amerika’ya giriş yaparken sabırlı olmanızı tavsiye ederiz. Tüm bu vize kuyruğu ve ofis bekleyişi biraz sinir bozucu bir boyuttaymış gibi görünse de hayatınızda sadece 1 kere yaşayacağınız bir deneyim olarak sizlere bir hatıra olarak kalacak. Umarız bu keyifli anları yaşamak, yeşil kart almayı arzu eden siz tüm dostlarımıza kısmet olur.
Yazılarımız devam edecek…
Sevgiler!
**Başvuru aşamasından, ABD’de yeni hayatınızı kuracağınız o heyecan dolu günlere kadar aklınıza gelebilecek her türlü konuda sizlere destek olmak isteriz. Hizmetlerimizle ilgili bilgi almak için bu linke tıklayın.
Merhabalar, green card ile ilk defa Amerikaya giriş yapacağım, vize tarihim 5 haziran 2017, bu tarihten 10-15 gün önce Amerika’ya giriş yapma zorunluluğum var mı ? Yoksa 5 hazirana kadar istediğim tarihte giriş yapabilir miyim ?
Vizenin ustunde yazan tarih, son gundur. Ondan once herhangi bir gun girebilirsiniz.
Merve Hanim’in yazdiklariyla ilgili bir sorum olacak, Sitenin muhtelif sayfalarinda cekilis sonuclari Mayis basinda aciklaniyor ve konsoloslukta gorusmeler en gec Eylul ayinda bitiyor diye okudum. Konsolosluga saglik raporu alinarak gidildigine gore en gec eylul ayinda saglik raporu alinmis olmali. alindigi tarihten sonra en gec 6 ay icinde ABDye giris zorunluysa en gec giris mart ayi olasi gerekmez mi?
Selcuk Bey,
Gecen yil yapilan basvurular icin takvim su sekilde:
Ekim-Kasim 2016 Basvurular
Mayis 2017 Sonuclarin Aciklanmasi
Eylul 2017 Ilk randevular
Agustos 2018 Son Randevular
Eyl 17 ile Agu 18 arasina bir gune denk gelen saglik muayenenizden en gec 6 ay sonrasina kadar giris yapiyorsunuz.
Merhaba,
Benim vermiş olduğum adresteki yakınlarım başka bir yere taşınacak olmaları sebebiyle formda belirtmiş olduğum adresi giriş yaptıktan sonra değiştirebileceğimi yukarıdaki yazıda belirtmiştiniz. Bunda sorun yok. Benim sorum Uscis ödemesi yaparken oraya da aynı adresi yazdım. Bu adresi oradan değiştireyim mi? Yoksa ABD’ye girdiğimde vermiş olduğum adresi değiştireceğim için orasıda otomatik olarak değişir mi?
Her firsatta daha guncel olan adresi vermenizde fayda var. Ancak kartin gonderilecegi adres havalimaninda verilen olacak. Siz havalimaninda mutlaka adresi degistirmek istiyorum deyin ve islemleri ona gore yaptirin.
Merhaba,
Amerika’ya giderken uçakta doldurulan bir form var. İnternetten inceledim ve formda “food” olarak bir sey götürüyor musunuz diye soruyor ? Bende hailye oradaki arkadaşlarıma kahve,lokum, cezerya tarzı seyler götüreceğim. Food’u işaretlemem gerek mi? yoksa Food ile başka seyleri mi kastediyor?
İsaretlemeniz gerekiyor. Getirdiginiz yemeklerin paketli, barkodlu ve içindekiler açıklamalı olmasına dikkat edin. Et ve süt ürünlerinden de kaçının.
Merhaba
2016 mayıs sonuna kadar yaklaşık 8 ay ny de kaldım ve şuan Türkiye’deyim
Bu ay içerisinde giriş yapacağım
Yaklaşık 11 ay olmuş oluyor
Girişte problem yaşamamak için ne önerirsiniz
Uzakta kalmaniza neden olan durumu net bir sekilde tespit edin ve onunla ilgili olabildigince cok belge ve bilgiyi yaninizda goturun. Eger gumrukte sizi biraz terletirlerse asla durusunuzu bozmayin. Sorulara sakinlikle cevap verin. Tekrar girmek hakkiniz ama sinir polisi sizin kaderinizi tayin ediyor olacak. Iptal de edebilir, bir sonraki girisiniz icin sizden ek belgelerle konsolosluga gitmenizi isteyebilir, ya da serbestce sizi gecirebilir.
Bir sorum daha olacak
Apc kiosk kullanarak gümrük memuruyla muhatap olmadan giriş yapmam mümkün müdür
Maalesef. O APC’ler dunyanin en luzumsuz aleti. Sadece tek belge kontrol edebiliyor. Sadece green card ya da pasaport. Ama biz green cardlilarin giris cikis yapabilmesi icin hem gecerli pasaportu hem de gecerli green cardi olmasi lazim. Yani o makineden sonra bir de normal gumruk memuru icin tekrar siraya giriliyor. Gecen hafta Houston Havalimani’ndan ucak indikten 3 saat sonra sokaga cikabildim. Cunku her ikisinde de deli gibi kuyruk vardi.
Merhabalar..subat ayinda vizelerimizi aldik..temmuzdada miamiden giris yapip ilk etapta bir ay kalacagiz ama anladigim kadariyla o surede card larimizn elimize ulasmasi biraz zor..asil sorum su..talihli esim ben ve cocuklarimda dogal olarak o haktan faydalaniyoruz fakat temmuzda esim gidemezse ben ve cocuklarimin giris yapmasi yeterlimi..yani asil talihli olan esim olmadan bizim card islemlerimiz baslarmi..tesekkurler
Kesin olmamakla beraber 1 ayda kartlar gelmeyebilir.
Maalesef asil kazanan kisinin ilk giriste orada bulunmasi gerekiyor.