Amerika’da İş Bulmak

Sıra en heyecanla beklenen yazımıza geldi. Herkesin kafasında bu soru: Amerika’da iş bulma…

İş bulmak zor mu? Yapabilir miyim? Ne gerekli? Ne soruyorlar? Ne arıyorlar? Deli sorular 🙂

Aslına bakarsanız, Türkiye’den ciddi anlamda bir farkı yok. Geçmişin, yeteneklerin ve hedeflerin…

Peşinen aktaralım, mucizevi çözümler, iş bitirici kısa yollar veya inanılmaz garanti iş fikirleri sunamayacağız. Çünkü herkesin geçmişi, iş deneyimleri, yetenekleri, hedefleri ve istekleri bambaşka.

Ancak yine de kendinize bir iyilik yapıp iş arayışlarınızdan bizden birebir destek alabilirsiniz.  Arzu ederseniz, gitmek istediğiniz yere göre, hedefleriniz ve ilgili iş alanında araştırma yaparız, cv’nizi Amerikan hale getiririz, kariyer sitelerinden hesap açmanıza yardımcı oluruz, duruma göre süreç iyileştiririz ve üstünden ek planlar yaparız, eğitim-sertifika ne lazımsa… Bu hizmetimizle ilgili bilgi almak için Yaşam Koçluğu sayfamıza tıklayabilirsiniz.

Bu noktada amacımız sadece genel durumları ve bizim başımıza gelenleri derlemek.

Öncelikle green card sahibi olmanız çok önemli. Çünkü bu sizin çalışma iznine sahip olduğunuzu gösteriyor. Çalışma izni olamayan ya da kısıtlı süre için Amerika’da bulunan kişiler iş bulmakta zorlanabilirler. Düşünün ki bir işi size öğretecekler ama siz yıl sonunda ülkeden ayrılacaksınız. Ya da bir iş için sizi çok beğendiler ama çalışma izniniz yok. Elbette iş verenler potansiyel bir çalışanı için oturum iznine başvurur ama bu uzun, meşakkatli ve masraflı bir süreç.

Green card sahibi olduğunuzu var sayarsak yazıya devam ediyorum.

Türkiye’de iş bulmak için en önemli şey nedir? Torpil? Tabii neden olmasın 🙂

Ama doğru cevap tabii ki de Bağlantı. Burada da eğer bağlantıların varsa şansın artıyor. Direkt tanıdığının iş yerine, ya da tanıdığının çalıştığı yerde açılan bir pozisyona refere edilerek yapılan bir başvuru gerçekten sağlam bir başvurudur. Nedeniyse şu, benim bitirdiğim okul ister Kadıköy Anadolu, ister Robert Koleji, ister Boğaziçi, ister Koç olsun, adamlar bunları tanımıyor. Ayrıca önceki iş deneyimleri Amerika’da bilinen şirketlerde olmadığı sürece senin öz geçmişin kimseye bir şey ifade etmiyor. Hele bir de yaşın 30’u geçkinse vay haline. Ya bu kadar yılda kazandığınız kıdemi çöpe atmaya ya da sektör değiştirmeye razı olmanız gerekebilir.

İşte bu da şuanda tam benim içinde bulunduğum durumun özetidir. Kredi skoru oluşsun, kayıtlı bir gelirim olsun, evde oturmaktan sıkıldım, az biraz para kazanayım diye biraz da acele ederek bundan ta 7 sene önce terk ettiğim otel sektörüne geri döndüm. Hem de kaldığım yerden değil, ta ilk başladığım yerden, yani resepsiyonistlikten başladım. İyi midir kötü müdür tartışılır ama bu hepimiz için geçerli bir seçenek olabilir. Ama tabii ki unutmamak lazım, çalıştıkça yükselme imkanınız her zaman var. Burası hala bir fırsatlar ülkesi. Kuralları ve sistemleri kararlı bir şekilde uygulamaya devam ederseniz mutlaka fark ediliyor, zamanla da yeni sorumluluk ve fırsatlara yelken açıyor olacaksınız.

Eğer bağlantınız yok ve kendi yağınızda kavrulmanız gerekiyorsa, gidin kendinize yeni bağlantılar bulmaya çalışın! Türklerin olduğu internet sitelerinden olsun, buradaki Türk derneklerinden olsun, LinkedIn’den olsun, internations.com gibi expatların toplandığı gruplardan olsun, gönüllü işlerden, gideceğiniz community collegelardan ya da dil kursundan olsun, tanışacağınız tüm insanlara durumunuzu çıtlatın. Burada utanacak bir şey yok. Yeni göçmensiniz ve gururla taşıdığınız bir green cardınız var. Burada kritik mesele sadece bir seferliğine de olsa bir yere kapak atmak. Çünkü devamında zaten eminim ki siz kendinizi gösterip iş yerinde bir pırlanta gibi parlamaya başlayacaksınız. Çünkü Amerikalılar gerçekten vasat insanlar. Bizim 2 parmağınızla kolayca yaptığımız işleri onlar 2 elleriyle ancak yapıyorlar.

Tabii bu noktada İngilizceye hakimiyet de son derece önemli bir unsur. Çat pat İngilizce ile yoğun iletişim gerektirmeyen mavi yakalı işler bulmak mümkün. Ancak bir ofiste ya da müşteri teması olan bir yerde sadece Türkçe ile işe girmeniz pek mümkün olmayabilir. İmkansız demiyorum, ancak dil konusu önemli, onun altını çizmeye çalışıyorum.

Peki bağlantı yoksa iş nasıl aranır? Aynı bizdeki gibi, internet sitelerinden… En iyileri monster, ziprecruiter, glassdoor, careerbuilder, indeed ve linkedin.  Bu sitelere adres ve telefon bilgilerinizi girdikten sonra gerekli aşamaları tamamlayıp CV’nizi (burada resume deniyor) upload ediyorsunuz. Arzu ederseniz kendinize ilgilendiğiniz iş alanlarıyla ilgili “alert” set edip günlük mail de göndertebilirsiniz. Yani ne oluyor, her gün size careerbuilder’dan xx pozisyonu için yeni çıkan ilanlar diye mail geliyor.

Bu noktada hemen aktaralım, resume sizin her şeyiniz. Bir broşür gibi düşünün. İşverene sizi anlatan broşürü veriyorsunuz. O da bunu inceliyor. Dikkat dağılmamalı hatta okurken ilgisi artmalı ve sonuna geldiğinde “vay be, işte benim bu adamı şirketime almam lazım” demeli. Yani kabaca aslında kendinizi net bir şekilde pazarlamanız gerekiyor. Bunu yapmak içinde kısa ve öz olun ve içinde mutlaka arkasında durabileceğiniz aşırı iddialı laflar bulundurun. Örnek vermek gerekirse: “2014’te müşteri memnuniyetini %35 arttırdım.” “Son 8 senede karlılığı 2 katına çıkarttım.” “Aylık dönem anaparanınüstüne 2milyon dolar koydum.” gibi.

Bir de cover letter konusu var. Bu belge bazı şirketlerce kesinlikle istenir, bazılarında isteğe bağlıdır, bazıları içinse önemli bile değildir. Görmek istedikleri şu, “CV’sini okumaya zaman ayırmadan önce bana kendini kısaca bir anlat bakalım”. Kompozisyon şeklinde CV’nizden kısa kısa parçaları giriş gelime sonuç şeklinde aktarıyor olmanız gerekiyor. Hatırlatayım, iddialı cümlelere burada da çok ihtiyaç var.

Resume ve Cover letter hazırlama konusunda yardım olarak danışılabilecek bir çok internet sitesi var. Özellikle üniversitelerin kariyer sitelerinde bu konuda bol bol yazı bulabilirsiniz. He bir de aklıma gelmişken, uzmanlık alanınızda kullanılan terim ve kelimeleri internetten araştırın ve cvnize mutlaka tek tek ekleyin. Bunun sebebi şu, bazı şirketler Cv’leri bilgisayarlara tarattırıyor ve sanal bir sınava sokuyor. Eğer cv’nizi içerik bakımından başvurduğunuz işle eşleştiremezse sizin cv’yi gerçek insan kaynaklarının önüne bile çıkartmıyor. Örnek vereyim, satın almayla alakalı bir iş arıyorsanız, order fulfillment, shipment timing, quality control, cost production, vendor management gibi cafcaflı lafları kesinlikle kullanıyor olmanız lazım. Bunu da google’da “what words should I use in my resume for xxx job” diyerek aratabilirsiniz.

Farz edelim, başvurdunuz ve ilgilerini çekmeyi başardınız. İlk olarak sizi telefonla ararlar. İşe alım süreçleriyle iligli bilgi verirler, önden bir kaç basit soru sorarlar ve hatta maaş ve çalışma koşullarıyla ilgili bilgi verirler. Bu sorular genellikle maddi beklentiniz nedir, bu işle gerçekten ilgileniyor musunuz, teklif versek ne zaman başlayabilirsiniz, görüşme için size en uygun tarih nedir şeklinde oluyor. Ancak bazen de sizinle ön görüşme yapmak isteyenler de olabilir. Yani gerçek bir iş görüşmesi gibi diyebiliriz.  Miniği ve soru cevabı daha az detaylı olanı… Bu demek oluyor ki iş arama dönemindeyken her an bir tele-görüşmeye hazır halde olmanız gerekiyor. Hani sezon içinde futbolcular her an maça çıkmaya hazırdır ya, aynı onun gibi. Bir gün marketten çıkmışsın, elinde buz gibi bir dondurma bir yandan araba kullanıyorsun çat telefonun çalıyor, “Merhabalar. Sizi şu şirketten, bu pozisyon için arıyoruz. Müsait misiniz? Daha önceki xx şirketindeki işinizde hangi işleri yaptınız? Bizde işe başlarsanız bize ne yönde katkılarınız olur?”. Haydi bakalım bir de burdan yakın 🙂 Benden uyarması 🙂

İşe alım süreci olarak her şirketin kendine göre güreş tutma taktiği var. Bazısı 4 görüşme yapıyor, bazısı 2 görüşme + 1 yazılı sınav… Bazısı görüşmeleri Skype’tan yapıyor, bazısı tek görüşmede el sıkışıyor. 2 ayda 3 kere git gel yaptırıp hala karar veremeyen de var, bir günde peş peşe 3 görüşme yaptırıp akşamına hayırlı olsun diyen de var. Hep kısmet bu işler.  🙂

Buraya gelirken de en çok merak ettiğim ve hiçbir cevap bulamadığım konuya geleyim. Her şey yolunda gitti. Sen onları beğendin, onlar seni beğendi. Şimdi işe giriş için ne belgeler gerekli?  Bizde noter tasdikli diploma isterler ya, en sinir olduğum 🙂 Notere at bir 100 tl sana sıfırdan hiç olmayan bir Hacettepe diploması tasdiklesin 🙂 Böyle bir olay görmedim ama neden olmasın yani:) Savcılıktan kağıt getir. En son iş yerinden SGK 128-23K belgesi imzalattır. He bir de şimdi zorunlu sağlık raporu çıktı, değil mi? İşe girmek için yüzlerce lira belge parası harcadığımı bilirim. İşte burda bütün kontrolleri işe gireceğin şirket kendi kendine yapıyor. Senin diplomanı, eski şirketini, polis ve adres kaydını her şeyini kendi kontrol ediyor. Buna background check deniyor. Tabii biz yeni gelen insanlar olarak sıfır geçmişe sahip olduğumuz için CV’ndeki bilgilerin doğru olduğuna, senin söz veriyorum diye imzaladığın her şeyi doğru olarak kabul ediyor.

Yani gelmeden önce yaptığım araştırmalarda bir şey bulamamam son derece normalmiş. Çünkü hiçbir şey yapılması gerekmiyormuş. Green cardını, sosyal güvenlik numaranı ve maaşının yatacağı hesap numarasını yanında götürdün mü işleri tıkır tıkır yapıyorlar. Mesela benim durumumda işe girmek için uyuşturucu testi lazımmış, anlaşmalı hastanelerine yönlendirdiler beni, testi de bedavaya yaptılar. Sonucu da onlar kendi kendilerine hastaneden temin ettiler. Hatta ve hatta işe giriş için formları doldurmaya gittiğimde ofiste oturup form doldurduğum 1 saat 12 dakika için şirket bana maaş ödemsi yaptı. Siz düşünün artık.

Herkesin aklına gelmiş olan bir diğer konu da Amerika’ya resmi olarak taşınmadan acaba başvurulara başlayabilir miyim? Yes, of course! Ama aklınızdan çıkarmayın az önce bahsettiğim ani telefon aramaları siz gece Türkiye’de mışıl mışıl uyurken telefonunuza düşebilir. Gideceğiniz yerdeki 3 sıkımlık iş bulma imkanınızı açamayacağınız telefonlarla kaybediyor olabilirsiniz. Tabii çok net tanıdığınız bildiğiniz direkt çatalına çatalına atış yapabilececeğiniz iş fırsatları varsa o başka 🙂

Burada anlatmak istediğim son konu da yan haklar konusu. İşi size teklif ettiklerinde gözden geçirmeniz gereken bir kaç temel konu var. En önemlisi maaş. Saatlik mi, yıllık mı? Ek gelirleri veya bonusu var mı? Varsa yıllık maaşa oranı nedir? Sağlık sigortası var mı yok mu? Varsa detaylı plan opsiyonları nedir? Kaç şirket ve kaç farklı poliçe seçme imkanı var(Sağlık sigortası konusunda detaylı bilgi için buraya)? Emeklilik fonu yani 401K, var mı yok mu? Hayat sigortası var mı? Personel indirimi var mı? İzinler nasıl oluyor? Ücretli izin imkanı var mı? Varsa, yılda toplam kaç gün?

Bunların detayını görüşme öncesi ya da sonrası görmek için Glassdoor.com sitesinin “companies” sekmesinden şirketinizi bularak “benefits” detaylarını okuyabilir ve kendinizce yorumlayabilirsiniz. Gerçekten ultra faydalı bir kaynak.

Evet yazının sonuna yaklaştığımız bu noktada, itiraf etmem lazım ki, evet büyük bir ihtimalle Türkiye’deki rahatınız bozulacak ve buradaki yepyeni sisteme adapte olabilmek için geçmeniz gerek zorlu bir süreç olacak. Rocky’nin dediği gibi “No pain, no gain”.

Eğer varsa ümitsizliğinizi kırmak için de bu şekilde sonlandıralım.

Eşim Deniz, zor yolla iş bulanlardan. Amerika’ya taşındıktan sonra bağlantısı olmadan, sitelere cv koydu, tek tek çeşitli işlere başvurdu. Her bir olumsuz dönüşte kendini geliştirdi ve sonunda işini buldu. Girdiği şirket tam Deniz’in deneyiminde birini arıyormuş. Umarım böylesi herkese nasip olur da, Türkiye’de yaptığınız işin aynısını aynı kıdemle tek seferde bulursunuz. Tabii her zaman kısmet faktörüne de inanıyoruz. Ancak bu noktada kararlı ve ısrarlı bir şekilde yaptığı tek şey yukarıda anlattıklarım oldu. CV ve cover letter kastırmacası, sabır ve pazarlama… Kendisine başarının sırrı nedir diye sorarsanız vereceği cevap şu olur: “Bol bol iş ilanlarının içeriklerini okuyun. Böylece hem size en uygun pozisyonun ismini bulursunuz hem de hangi söylemler görüşmelerde işi kapmak için size daha çok puan toplar onları anlarsınız.”.

Daha rahat iş bulabileceğiniz yeri gözünüze kestirin, atlayın ve gelin!

İşe başladıktan sonra belki çalıştığınız yeri yadırgayacaksanız. Türkiye’deki eski işinizi ve fiyakanızı düşünüp eski günleri hasretle anacaksınız. Ancak ümitsizliğe kapılmayın. İşiniz ne olursa olsun her geçen gün Amerika’daki iş hayatını sindiriyor olacaksınız ve bu deneyim diğer deneyim ve yeteneklerinizle birleşince sizi bir süper güç haline getirecek. Şikayet etmeden, yorulmadan, kararlı bir şekilde çalışmaya devam edersiniz sonunda mutlaka ödüllendirileceksiniz. Bu ya bir terfi ya da maaşınıza zam şeklinde de olabilir, ama sonunda mutlaka kesin bir odulunuz olacaktır. Bazen bir kuru teşekkür bile sizi çok mutlu edecek ve sizi daha da motive edecek. Asla pes etmeyin ve negatif düşünmeyin.

Burası ABD, iyi ya da kotü, hala firsatlar ülkesi. İnanın her şey çok güzel olacak.

Size yeni NBA’in yeni Türk Basketbolcusu Furkan Korkmaz’ın sezon öncesi hazırlık çalısmalarının değerlendirildigi videoyla veda edelim. Furkan’ın sözleri beni çok motive etti. Bakalım sizi de edecek mi?

 

Herkese iyi şanslar!

Sorularınızı bekliyoruz.

45 thoughts on “Amerika’da İş Bulmak”

  1. Selam olsun herkese. Ben Azerbaycandanim, green kardim var bir ay bucukdur Massachusettsdeyim. Kendi ulkemde IT Help Desk technican calishtim, burda ish bulamiyorum , ish ilanlarindan bir shey cikmiyor. Onereceyiniz bir Turk ve ya Azeri firma mi veya ish yeri mi teshkilatmi ish adami mi varsa Shahinahmadov555@gmail.com-a mail atsin rica ederim. Onceden teshekkur ederim Turk Azeri kardeshlerim.

    1. Merhabalar, daha yeni sayılırsınız. Moralinizi bozmayın. Araştırmaya devam edin. Benim size tavsiyem başka eyaletlerde de iş bakmaya çekinmeyen.

  2. Sadece Teksas’a odaklanan büyük recruitment firmalarından önerebileceğiniz hangi firmalar var ? Hem business ve hem mühendislik alanında. Ayrı ayrı da olabilir firmalar. Çok teşekkürler.

    1. Bilgim dahilinde maalesef yok. Turkiye’de bildiginiz hangi headhunter sirketleri varsa burada da onlardan bulacaksiniz.

    2. Amerika’nin 18 eyaletinde, degisik sehirlerde bulunan isyerlerimize calisma izni olan elaman aramaktayiz. Bizimle baglantiya gecebilirsiniz. Tesekkurler.

      1. Merhaba.eyalet ve is bilgisi alabilir miyim? 2018 greencard talihlisiyim

  3. Merhaba Mehmet Bey. Greencard başvurum var şanslıysam DV2018 talihlisi olacağım. Ben dijital fotoğrafçılık yapıyorum. Eşim Radyo Sinema Televizyon mezunu ama 10 yıllık kafeterya işletmecilik deneyimi var ayrıca Amerika dan bir kuruluştan onaylı nefes ve yaşam koçluğu diploması var. İş imkanları hakkında öneride bulunabilir misiniz? Teşekkürler. Sevgiyle kalın:)

    1. Ne güzel uluslararası derecede kabul gören iş deneyimleriniz var. Bence ikiniz de rahatça buralara alışırsınız. İyi şanslar.

  4. Hocam öncelikle yeni hayatında başarılar benim sorum şu 2018 Green karta başvuru yapacağım bu başvuruyu annem babam ve hatta 13 yaşındaki kardeşim içinde yapabilir miyim bana cikmassa onlardan birine çıkarsa onların haklarını kendim kullanabilirmiyim ?

    1. Merhabalar, herkes icin yapabilirsiniz. Yalniz minimum lise mezunu sarti var. Dolayisiyla 13 yasindaki kardesiniz cekilisi kazansa da karti alamaz. Detaylar icin

  5. Ohia eyaletindeki solucan toplama işini duydunuzmu acaba ? aşırı kazançlı bir iş

      1. Türekiyede TRT kanalında izlemiştim insanlar gece sabaha kadar 1000 tanesi 40 dolara solucan topluyorlar makyaj sirketleri içini.Türk işçilerde vardı hatta Türk bir kadın ”bazı günler gecede kişi başı 1000-1500 dolar kazandığımız oluyor” demişti. Belki çevrenizdeki insanlar bilir 😀

  6. 2 yildir Amerika’dayim. Asgari ücret ortalama şehrine göre değişiyor. 8.75 dolardan başlayıp 12.50 dolara kadar çıkıyor. Saatlik bunun yüzde 10’u kesiliyor devlet tarafindan. En ucuz yer Texas, en pahalı yer new York. Tek kişi için Texas’ta ev kirası 450, New York’ta 1100 dolar. Aile için ev kirası Texas’ta 900 ile 1500 arası. New York’ta 1750 ile 2500 dolar arası. Toplu ulaşım yok sayılır. Araba gerekli. Arac fiyatları 2000 ile 5000 dolar arası binilecek olanlar. Bir depo benzin bir günlük maaş ile aynı. Onun dışında Turk’lerden uzak durun. California antalya gibi. New York Istanbul gibi. Grencardiniz bir ay içinde geliyor. Dış dolgusu 800 ile 1550 dolar arası. Giderken Jfk havalimanini tercih etmeyin. 5 saat bekletirler sırada. Başka şehre ucun çünkü başka havalimanlari boş oluyor genelde. Is konusu tanıdığınız yoksa ve Ingilizceniz yoksa Turkiye’ye gelmiş is arayan bir hintli düşünün ve sizden is istiyor ne düşünürseniz amerikalilarda onu düşünür. Pis işlerde Meksikalı ve Türkler çalışır. Kanunlar yasalar çok ağırdır. Polis demek burda Turkiye’de genelkurmay baskani demektir. Okula yakın evlerin kiraları daha fazladır. Mahallenize cezaevinden çıkmış biri geldigi zaman şerif tek tek mahallede ikamet edenleri bilgilendirir ve daha bir çok şey. Burada önemli olan tek şey gelirken mutlaka ama mutlaka 6 ay yetecek kadar parayla gelmek. Bu da aile için ortalama 20, tek kişi için 10 bin dolar gibi. Yoksa Turkiye’den para gelir derseniz o para zaten direk 4 e bölünüyor. Cünkü hayat 4 kat daha pahalı şimdilik bu kadar.

    1. kenan kardes ben azerbaycanda yasiyorum amerikaya gelmeyi cok isdiyorum hangi bolgede yasamayi uygun goruyorsun parasi isi evi her konuda yani

Comments are closed.